Muş’a 20 kilometre uzaklıktaki Şenova köyünde, jandarma ekipleri ve öğretmenlerin çabasıyla ilkokula başlayan Badisabah Derdiyok, 1972 yılında ailesiyle İstanbul’a göç etti.
2006’da eşiyle boşandıktan sonra eğitim hayatını sürdürmeye karar veren 3 çocuk annesi Derdiyok, ortaokulu ve liseyi açıktan bitirip Muş Alparslan Üniversitesi İletişim Fakültesini kazandı.
Azmiyle gençlere örnek olan Derdiyok, boş zamanlarında hem üniversitede ney ve erbane kurslarına katıldığını hem de haftanın 2 günü spor salonuna gittiğini söyledi.
“Boğaziçi Üniversitesini kazansaydım, bu kadar sevinmeyecektim, çünkü Muş’u çok seviyorum.” diyen Derdiyok, köylerinde kız çocuklarının okutulamadığını anlattı.
Derdiyok, şöyle konuştu:
“Köyümüzde kız çocuklarını okutmuyorlardı. O yıl devlet bir karar almış, öğretmen ve jandarma ekipleri, köyleri gezerek okul çağındaki kız çocuklarının okula kazandırılması için çalışma yürütmüştü. Bu sayede beni de okula kaydettiler, şans eseri ilkokulu okudum. İlkokul bittikten sonra ortaokul çağımda okula gidemedim ve çalışmak zorunda kaldım. 15 yaşındaydım. Komşumuz görücü usulüyle beni oğluna istedi. Annem bana sorduğunda, okula gidebilme ümidiyle bu teklifi kabul ettim. 15 yaşında evlendim ama yağmurdan kaçarken doluya yakalandım. Eşim de okumama izin vermedi. Baskı gördüm.”
Üniversiteyi kazandıktan sonra birçok kişiden farklı tepkiler aldığını ifade eden Derdiyok, “Gözümü korkutmaya çalışanlar oldu. Ben de cevap olarak ‘6 yaşındayken nasıl baş ettiysem 60 yaşında da aynı şekilde de baş edebilirim’ dedim. Hedefim iyi bir gazeteci olmak. Eğitimin yaşı yoktur. Lütfen okuyamamış kadınlar çekinmesinler, ‘ben yapamam’ demesinler, okusunlar. İnsan isterse başarabilir.” dedi.